YENİÇAĞ – Özel Haber / Büşra KAPAN
Ekonomist Özay, jeopolitik risklere karşı yatırımcıların dikkat etmesi gereken konulara da değindi.
1-) ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının kararları gelecek dönemde nasıl olur, bu kararları piyasa nasıl karşılar?
Küresel dünya ekonomisi ABD ve Avrupa Bölgesi’nin para politikası anlamında birbirinden ayrıştığı bir sürece hazırlanıyor. Euro Bölgesi’nde Haziran ayı itibari ile faiz indirim beklentisi fiyatlanırken, ABD’de en erken faiz indirim beklentisi yılın son çeyreğinde fiyatlanıyor. Son istihdam verisi sonrası umutlar iki faiz indirimine dönüşmüş olsa da istihdam piyasasının katılığı hala ön planda kalmaya devam edecek ve şu an için baz senaryonun bir faiz indirimi olacağı düşüncesindeyim. Ancak tek bir veri yeterli olmamakla birlikte son açıklanan istihdam ve ücret artışları verisi, önümüzdeki süreçlerde de benzerlik gösterirse istihdam piyasasında soğuma yaşanıyor olarak okuyabiliriz. Diğer yandan FED’in bilanço küçültme hızını yavaşlatması geçmiş tecrübelerden ders aldığını gösteriyor.
Piyasalar açısından ise fiyatlamalarda tek bir dinamik olduğunu söylemek güç. Normal şartlar altında merkez bankalarının faiz indirimleri parasal genişleme olarak okunur ve bu riskli varlıklarda alım fırsatıdır. Ancak pandemi sonrası fiyatlama davranışlarını etkileyen birden çok parametre olduğunu görmüş olduk. Öyle ki parasal sıkılaşma dönemlerinde de teknoloji hisseleri önderliğinde endekslerde rekor seviyeler test edildi. Dolayısıyla faiz indirimlerinin riskli varlıkları destekleyebileceğini düşünebiliriz ancak jeopolitik risklerin yeniden ön plana çıkmadığı ve ABD’de seçim sürecinin olaysız geçtiği varsayımıyla. Diğer yandan ABD’de hisse geri alımları da şirket bazlı yükselişleri ön plana çıkarabilir. Özetle, temel koşullar istikrarlı kaldığı ve kâr artışı olumlu bir trend izlediği sürece hisse senedi fiyatlarında daha yüksek bir yol görmeye devam edeceğiz görünüyor.
2-) Dolar kuruna ilişkin beklentiniz nedir? Yıl sonunda hangi rakamlar görülebilir?
Dolar/TL’de bir modelleme yapılamayacağından bu gibi sorular çok doğru bir yaklaşım değil. Kur tahminleri çeşitli varsayımlar altında kişilerin çalışmalarının varsayımıdır ancak bu varsayımlar sayısal bir modellemenin çıktısı değildir. Bu soruya şu şekilde cevap verebilirim sadece, mantıksal olarak OVP’de 2024 kur tahmini 36,8 olarak belirlenmişti. Yıl başından bu yana kur ortalaması 31,34 seviyesinde ve bu da OVP tahminin gerçekleşmesi için yılın geri kalanında kur ortalamasının 42 seviyelerinde olması gerektiği anlamına geliyor.
3-) Ons ve gram altın fiyatları için kısa ve uzun vadede beklentiniz nedir?
Ons altında gerek jeopolitik riskler, gerekse ABD’de faiz indirim beklentileri ile birlikte merkez bankalarının talebi ve fiziki alımın güçlenmesi fiyatlarda yükselişi destekleyen etkenler oldu. Jeopolitik risklerin önümüzdeki dönemde nasıl seyredeceği fiyatlar üzerinde etkili olmaya devam edecek ancak gerilimler derinleşmese dahi ABD’de faiz indirim beklentileri ve merkez bankaları talepleri fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam edecek ve bu da önümüzdeki dönemde ons altında 2600-2700$ seviyelerinin test edilebileceğini gösteriyor. Kısa vadede ise 2400$ seviyesi önemli bir direnç seviyesi olarak ön plana çıkıyor.
4-) Bu yıl borsayı neler bekliyor? Öne çıkması beklenen sektörler neler?
Yılın geri kalanında borsanın rakibi yine mevduat olmaya devam edecek. Bileşik getirinin %65’lere dayandığı bir ortamda borsada seçiciliğin daha da önem kazandığı bir döneme girdik. Yılın geri kalanında borsada sektör bazlı bakıştan ziyade şirket bazlı hikayelerin fiyatlandığı bir dönem görme ihtimalimiz yüksek. Özellikle borçlanma maliyetlerindeki artış ve krediye erişimin zorlaşması bir çok şirketin zorlanmasına yol açacağından bu dönemde bilançolarını iyi yönetebilen ve verimliliği yüksek şirketler ön planda olacak.
5-) Merkez Bankası’nın gelecek kararı ne olacak? Banka faiz indirimine ne zaman başlar?
Merkez Bankasının gelecek dönemde vereceği kararı, enflasyon beklentilerini ne kadar düşürebileceği ve enflasyonun hangi seviyelerde yapışkan kalacağı belirleyecek. Ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar para politikasının gecikmeli etkisi ve önümüzdeki dönemde talebin baskılanacağı beklentisi göz önünde bulundurularak mevcut faizlerin yeterli olduğu üzerine kurgulanmış durumda. Ancak TCMB önümüzdeki dönemde yeni bir faiz artışına kapıyı tam anlamı ile kapatmış değil. Dolayısıyla faiz indiriminden ziyade şu an odaklanılması gereken konu enflasyon beklentilerinin ne zaman düşeceği ve fiyatlama davranışlarının ne zaman dengeleneceği olmalı. Çünkü Türkiye’de hane halkı şu an harcamalarını/birikimlerini hala beklenen enflasyona göre değil bugün ki enflasyona göre yönlendiriyor. Bu da fiyatlama davranışlarının bozulmaya devam etmesine yol açıyor. Bu beklentiler yönetilmeden enflasyonda hedeflenilen seviyelere düşüş ve dolayısıyla faiz indirimi çok mümkün görünmüyor.
6-) Jeopolitik risklerin olduğu ortamda yatırımcılar nelere dikkat etmeli?
Jeopolitik risklerin olduğu ortamlarda genelde riskli varlıklardan kaçış tercih edilir ancak zaman zaman dalgalanmalar da riskli varlıklarda trade fırsatı yaratabilir. Yatırımcılar bu dönemlerde portföyleri çeşitlendirerek, riski minimize ederek fırsatları değerlendirmeli.